2 Aralık 2011 Cuma

SHERLOCK!



Sherlock Holmes; hayatım boyunca okuduğum ve izlediğim en akıllıca dedektif serüveni. Arthur Conan Doyle'un hayal dünyasının ürünü olan Sherlock Holmes ve serüvenleri, yıllarca dillerden düşmedi.

Sherlock'un en beğenilen tarafı; ipuçlarını büyük bir hız ve zekayla bir araya getirmesi ve araştırmaları doğrultusunda elde ettiği verilerden anlamlı sonuçlar çıkarmasıdır. Hiç bir zaman yanılmaz ve normal insanların şöyle bir bakıp geçtiği ayrıntılara bakar ve görür. Bu yeteneği sayesinde bir çok insanın düşmanlığını kazandığı gibi, Dr. Watson gibi önemli dostlara da sahiptir.

Dr. John Watson hikayenin temel taşlarındandır. Sherlock gereksiz yere konuşmayı sevmez ve bizler D.r Watson'ın sorduğu sorulara Sherlock'un yanıtlar vermesiyle olayların iç yüzünü öğrenebiliriz.

Arthur Conan Doyle'un bütün Sherlock Holmes kitaplarını okuyamadım ne yazık ki ama İngiliz yapımı Sherlock dizisini büyük bir keyifle takip ediyorum. Her sezonun 3 bölüm halinde yayınlandığı dizide, baş rolleri paylaşan oyuncular, benim kafamdaki Sherlock'a ve D.r Watson'a tıpatıp uyuyor. Sanırım bu yüzden Amerika'n yapımı Sherlock Holmes filmlerinden çok, İngiliz yapımı Sherlock'u seviyorum.

Ama sizlerde benim gibi Sherlock Holmes olsun da nasıl olursa olsun diyorsanız, yayınlanan her Sherlock macerasını büyük bir keyifle izlersiniz. Eğer bu sıra dışı dedektifin hikayelerini izleme yada okuma fırsatı bulamadıysanız çok geç değil. Neyse ki çekilen filme bir yenisi ekleniyor ve dizinin yeni sezonunun yayınına da yakında başlanıyor. Kısacası Sherlock Holmes çılgınlığı, artan bir heyecanla yoluna devam ediyor...

AYŞE KARASOY

1 Aralık 2011 Perşembe

The Vampire Diaries!



The Vampire Diaries (Vampir Günlükleri); izlediğim bir çok diziye nazaran, açık ara farkla birinci. Oyuncuların karakterleriyle ve birbirleriyle yakaladıkları mükemmel uyum ve senaristin, L. J. Smith tarafından yazılan kitaplardan uyarladığı senaryo, pilot bölümüyle bile milyonlarca insanın ilgisini çekti ve yolunun açık olacağı sinyallerini, ilk yayınlandığı gün: 10 Ekim 2009 tarihinden itibaren vermeye başladı.

Vampir hikayelerinin daha çok genç nüfus tarafından ilgi gördüğü bir gerçek, fakat artık orta yaş ve üzeri bayanlarda fazlasıyla gerçekçi bulunan The Vampire Diaries gibi dizilere ilgi göstermeye başladılar. Buda dizi üzerine dizi çekilmesine ve fantastik kitapların sık aralıklarla yayınlanmaya başlamasına neden oldu.

The Vampire Diaries, L. J Smith tarafından yazılmış bir kitap serisi olsa da, senarist, yönetmen ve yapımcıların bölümler ilerledikçe kitaptan uzaklaşması, şimdilerde yazar ve dizi ekibinin arasının bozulmasına neden oldu. Son aldığım haberlerde; senarist, kitapları takip etmeyi bırakmış ve gidişatı kendi hayal gücü doğrultusunda değiştirme kararı almıştı. Bu tarz olaylara her zaman karşıyımdır, ne olursa olsun The Vampire Diaries'ın ana konusu L. J Smith'den satın alındı ve ben, dizinin onun kaleminin rotasında ilerlemesini isterdim.

Kitaplardan ilk ikisini okudum, diğerlerineyse uzun bir süre göz atmakla yetindim. Bir süre sonra da yalnızca diziyi takip etme kararı aldım. Çünkü diziyle kitap arasındaki farklılıklar kafamı bulandırmaya başlamıştı, ikisinden birini seçecektim ve her bir oyuncusuna hayran olduğum diziyi seçme kararı aldım. Tabii ki L. J. Smith'e ve yazdıklarına da saygım sonsuz...

Dizide baş rolleri; Nina Dobrev (Elena Gilbert), Ian Somerhalder (Damon Salvatore) ve Paul Wesley (Stefan Salvatore) paylaşıyor. Ancak dizideki diğer bir çok oyuncu, en az baş roller kadar iyi oyunculuklar sergiliyorlar ve karakter ile konu bakımından zengin olan dizi, sanki her bölümünde kendini aşarak ilerliyor.

Konuya kısaca göz atacak olursak; Dizi 162 yaşındaki vampir; Stefan Salvatore'a aşık olan 17 yaşındaki Elena Gilbert'ın hayatını konu alır. Ancak kızımız her şeyin yolunda gittiğini düşünürken benim gözlerine bakmaktan diziye odaklanamadığım karakter; Damon Salvatore'un hayatlarına girmesiyle olaylar karışmaya başlar.

Olayların neredeyse tamamı Mystic Falls kasabasında geçer. Oyuncu kadrosu; yüzyıllar boyu bu kasabadan uzakta yaşamış olanlarda dahil, Salvatore kardeşlerin kasabaya dönmesiyle, bu ilginç ve mistik olan yere akın etmeye başlarlar. Şimdi düşünüyorum da diziden kimler geldi, kimler geçti. Konuyu daha fazla açıklamayacağım, izlemenizi tavsiye ediyorum.

Dizide adını vermediğim daha bir çok değerli oyuncu mevcut. Bölümler ilerledikçe de kadro değişiyor ve öldürülen yada bir süreliğine diziden uzaklaştırılan oyuncuların yerine sürekli yeni karakterler ekleniyor. İzlerken kesinlikle sıkılmayacağınızın ve bir çok insan gibi -bende dahil- Damon Salvatore'a bayılacağınızın garantisini verebilirim. Dizinin şu an 3. sezonu yayınlanmakta ancak Ian Somerhalder'ın ayağındaki bir problem yüzünden, 3. sezonun yeni bölümleri, Ocak ayında yayınlanmaya başlayacak... İzlemeyenler için söylüyorum, tereddüt dahi etmeden diziyi seyretmeye başlayabilirsiniz. Keyif alacağınızdan eminim...


AYŞE KARASOY





JULIA QUINN! (BRIDGERTON'S)

ÇOK sevdiğim bir diğer yazar olan JULIA QUINN ve kitaplarından kısaca söz etmek istiyorum sizlere. Julia Quinn 1970 doğumlu ABD’...